Nasıl oldu bu iş? Açıklayayım: Türkiye' deki tüm kulüpler ilk kurulduklarında birer dernektir. 'Spor kulübü derneği' şeklinde okunurlar. Ama dernekler gelir etme amacıyla değil, belli hedeflere ulaşmak için, toplumsal duyarlılıklar için kurulurlar. Dernekler ancak yine derneğin yararına olması için gelir elde edilecek işlere girişebilirler, onun için de izin almaları gerekir. İş böyle olunca derneklerin gerek yönetimlerindeki hantallık, gerek futbol kulüpleri arasındaki maddi farklılara engel olamamaları ve borsaya açılmak, sermaye çekmek, kaynak yaratmak istemelerinden dolayı futbol kulüpleri şirketleşmeye başladılar. Yurtdışındaki örneklerde tam bir kurumsallık varken ülkemizde para babası diye tabir edilen kişiler futbol kulüplerini adeta fabrika, holding gibi yönetmek istiyorlar, profesyonel yöneticilik olmayınca, futboldan anlamayan yöneticiler işin içine girince küme düşen takımlar borç batağına batıyor ve şanlı mazisi olan nice futbol kulübü amatör liglerde mücadele etmek zorunda kalıyor.
Şirketleşme de şöyle oluyor: spor kulübü derneği kapatılmıyor, yeni kurulacak bir şirkete dernek hisselerini devrediyor, dernek hisseleri devredince o şirketin ortağı olmuş oluyor ve faaliyetlerine şirket statüsünde devam ediyor.
Örnek olsun:
Turgay Ciner de önce şirket kurdu; daha sonra Kasımpaşa Spor Kulübü Derneği hisselerini genel kurul kararıyla Turgay Ciner' in kurduğu şirkete devretti. Böylece Kasımpaşa Spor' un yönetimi artık bu şirkette.
Yeni yönetim kurumsallaşacaklarını söyleyerek ilk olarak logolarını değiştirdi.
Bugün de gazetelere yeni Kasımpaşa ile ilgili ideallerini anlattıkları bir reklam verdiler.
(Her ne kadar THY' nin Barcelona reklamının kopyası olsa da)
Büyütmek için fotoğrafların üzerine tıklayın!
Ülkemizin bir diğer köklü takımı Göztepe de şirketleşmişti onunla ilgili yazıyı da sonraya saklıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder