1 Aralık 2012 Cumartesi

PENDİKSPOR KADIKÖY DEPLASMANI- TV'DE GÖRÜNMEYENLER!



Öncelikle söylemem lazım ki bu yazı tamamen gözlemlerime dayanıyor. Maçın üzerinden 3 gün geçti, sinirimin yatışması için bekledim, şimdi daha sağlıklı düşünebiliyorum onun için yazmaya başlıyorum.

Öncelikle Şükrü Saraçoğlu Stadı'na ilk kez deplasmana geliyorsanız deplasman tribününün nerede olduğunu bulmanız zor oluyor. Bununla ilgili bir tabela-açıklama da yok. Bundan dolayı şu yazıyı yazdım. Zar zor deplasman tribününe ulaştım. Deplasman girişinin dış kapısında en az 20 polis bekliyordu, biletimi gösterip tünele girdim. Tünel sonunda iki sivil polis bekliyordu sanırım spor-büro dedikleri birime dahiller. Selamün Aleyküm diyerek sakin sakin üstümü arattım içeri girdim. İçeride biletimi okuttuktan sonra bu sefer 10 polis ve 7-8 özel güvenlik beni bekliyordu. Özel güvenlik üstümü aradı, üstünde ne varsa çıkart diyerek adeta küçümsedi. Sakinliğimi koruyup ceplerimdekileri çıkardım; inadına hala montumun ceplerini sıktı, artık sinirler gerildi. Ne istiyorsan söyle göstereyim iki saattir arıyorsun dedim, yetkili olduğu anlaşılan takım elbiseli adam gelip, bize söyleneni yapıyoruz, zorluk çıkartma dedi. Şimdiye kadar bir sürü maça gittim bu kadar çok aranıp, rahatsız edilmedim. Hiç yapmak istemediğim şeyi yapıp üniversite kimliğimi çıkarttım, bak ben haklarımı biliyorum dedim, sus pus oldu. Özel güvenliği geçtikten sonra polisler üzerimi aradı ve nihayet içeri girebildim. Kaç aşamadan geçtik? 3 Polis kontrolü+1 güvenlik kontrolü. Stada girdim deplasman tribünü gayet güzeldi herkes Pendikspor'u desteklemeye gelmişti, taşkınlık yoktu. Gel gelelim maçın henüz başında Gaziosmanpaşalı bir provokatör GOP atkısı açtı, Pendikspor tribünlerini tahrik etti ellerindekileri aşağıya atanlar oldu, küfürler edildi. Ama birisi de bu provokatörü engellemedi. Taraftarlar maçı izlemeye devam ettiler, ilk yarı bitiminde golü yediğimiz için herkes üzgündü, derken o G.Osmanpaşalı yine sahneye çıktı bu sefer daha fazla tepki gösterdi tribünler. Migros tribünündeki Fenerbahçeliler deplasman tribününe çakmak-para atmaya başlayınca ve o atkılı kendini bilmez ortaya çıkınca olaylar arttı.




Pendikspor hak etmediği şekilde yenildi ve staddan çıkma zamanı geldi. Ama o da ne? Emniyet deplasman tribününü 22:30'da biten maçın tam 45 dakika sonrası saat 23:15'te dışarı çıkartacağını söyledi. Havasız ortamda 45 dakika bekledik, insanlar dışarı çıkmaya başlayacakken emniyet deplasman kapısını tuttu ve toplu çıkışa izin vermeyip 5-6'lı gruplar halinde çıkmaya izin verdi. Haliyle büyük bir yığılma ve izdiham yaşandı. Sıra bize gelip çıktığımızda anladık ki polis maç içinde sürekli kamerayla kayıt yapmış, belirlediği eşgalleri 5-6'lı gruplar içinde bulup gözaltına alıyor. Fenerbahçe tribünündeki Provokatörlere müdahale yok ama... Staddan çıktım 5 metreye bir polis koymuşlardı, yol kenarından yürürken stadın dibindeki polis minibüslerinden bağırış, küfürler geldiğini duydum. Baktım ki gözaltına alınan Pendikli'ler dayak yiyor, küfürler işitiyor. Uygar memleketlerde gözaltına alınan kişiye şiddet-küfür olmaz, olamaz. Bizim ülkemizde oluyor maalesef.

Bunca şey anlattım. Çıkarımlara geldi sıra:
1- Deplasmana gelen taraftara istenmeyen, sorun çıkartıcı, boş-işsiz, gereksiz insanlar olarak bakılıyor.
2-Spor-büro denilen polis biriminin herhangi bir özelliği yok, oraya genel hizmetten 10 polisi koysan aynı görevi yapabilir, spor-büro diyerek uzmanlaşmış bir birimden bahsetmiyoruz yani.
3-Deplasman taraftarına gösterilen aşırı duyarlılık ev sahibine gösterilmiyor. Adam Gaziosmanpaşa atkısı açıp deplasman tribününü tahrik ediyor, bir Allah'ın kulu da sen napıyorsun demiyor.
4-Eğer deplasman taraftarı taşkınlık-vandallık yapıyorsa bunda stadın girişinden çıkışına kadar polis ve özel güvenliğin küçümser tavırları etkili.
5-Stad çıkışında 45 dakika deplasman taraftarını bekletmek hangi akla hizmet bilinmez. Bununla ilgili bir talimatname-yönerge yoksa hukuk dışılık var ortada. Ha dersin ki kamu yararı-asayiş o zaman da 45 dakika bekletmezsin insanları 25 dakika beklet yeter.

Hillsborough Faciası'nın Yıldönümüne Yaklaşırken | 15 Nisan 1989

4-4-2 Dergisinin Twitter hesabının bu sabah paylaştığı yazı ile birlikte tekrar Hillsborough Faciası'nı hatırladım. 96 kişinin öldüğü ol...